GÜLŞAH BOZAN

Her şey yeni başlıyor!...

15 Temmuz 2016'da Fethullahçı terör örgütünün darbe girişiminin başarısızlığa uğraması sonucunda düşmanlarımız yaşadıkları o büyük hayal kırıklığının ardından yaralı aslan psikolojisi ile dört bir yandan saldırıya geçtiler.

Bugün iç ve dış güçlerin ortak planı ellerinde ki son silahı kullanma çabasıdır.

Tıpkı Irakta olduğu gibi Türkiye’yi ikiye bölmek ve iç savaş çıkarmak istiyorlar.

Halkın devlete olan güvenini örselemek adına yapılan ilk saldırı ekonomi, ikincisi ise Cumhurbaşkanımızı itibarsızlaştırma politikasıdır.

Fetö yandaşı muhalefet partilerin terör işbirlikçileri ile bir olup ittifak kurmalarında ki amaç elbette ki Türk halkının istikbali ilgili değildi.

Ne yazık ki halkımızın bir kısmı bunun farkında olmadı ve ne acıdır ki bu bilinçsizlik içerisinde onlara destek verdi.

Seçim sonrası Millet İttifakının çeşitli spekulasyonlar ile dünya basınında yer alma uğraşı ve taraflı basın organlarının Türkiye hakkında antidemokratik yapı algısı yaratma çabası başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

Nitekim 1 Nisan 2019 sabahı tüm dünya Türkiye'nin demokrasiye sahip çıkışına şahit olmuştur.

Yerel Seçim sonuçlarına göre Türkiye de Cumhur Başkanlığı sistemi Meşruluğunu ilan etmiş ve tüm dünya liderleri Cumhurbaşkanımızı kutlamıştır.

Aziz Türk Milleti bilmelidir ki bu kansızların derdi ne Ak Partidir nede Erdoğan’dır.

Bunların hedefi doğrudan doğruya Türkiye Cumhuriyeti’ni ele geçirmektir.

Bu ortak akıllar Osmanlı döneminde yürüttükleri yüzyıllık planı hayata geçiremediler.

Osmanlının sona geldiği noktada ortaya Mustafa Kemal adında bir komutan çıktı ve bütün planları bozdu.

Bunun üzerine durmadılar, yılmadılar ve cumhuriyetten sonra yüzyıllık bir plan daha hazırladılar.

Türkiye topraklarının asıl sahipleri olduğunu savunan hainlerin amacı 2023'de Cumhuriyetin yüzüncü yılında bu toprakları ele geçirmek ve Türk ırkını yok etmekti.

Ancak planının alt yapısına zarar veren deprem niteliğinde ki sarsıntılar örgüte açıktan açığa bir mesaj veriyordu.

Bu mesajı alan üst akıllar ellerini çabuk tutmaları gerektiğini anladılar ve ani bir kararla harekete geçip darbe yapmaya kalkıştılar.

Bu güne kadar Türkiye de başarısızlıkla sonuçlanan bir darbe olmamıştı.

Bundan cesaret alan hainlerin başarısız olmak gibi bir endişeleri yoktu.

Türkiye'nin devlet ve sivil yapısında örgütlenip yeterli güce sahip olduklarına emin olanlar operasyon umdukları gibi gitmeyince adeta felç oldular.

Onların hayalini yok eden gerçeğin adı Recep Tayyip Erdoğan'dı.

Yine yüzyıllık bir plan Erdoğan ve Türk milleti sayesinde yerle bir olmuştu.

Şimdi elimizde iki seçenek var.

Ya onlara rağmen birliğimizi koruyup varlığımızı devem ettireceğiz.

Ya da onlarla bir olanları babamız dahi olsa aramızdan ayırıp ülkeyi bölmeye çalışanları affetmeyeceğiz.

Bizler azınlıklardan oluşan bir milletiz.

Doğulusuyla, Batılısıyla, Güneylisiyle, Kuzeylisiyle biz biriz.

İlk adımız ne olursa olsun ortak ve son adımız Türk’tür.

Aksini düşünenler bizden değildir!